Biri Suriyeli 5 aylık bir bebek, diğeri Kuzey Irak'ta yaşayan 21 yaşında genç bir hasta. İkisi de aynı kaderi paylaştı. Doğuştan kalp deliği ile akciğer damarlarının gelişmemesine bağlı iki farklı hastalığın nadiren bir arada görüldüğü iki hasta, şifaya da aynı merkezde kavuştu. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde 'hayata yeniden dönüş operasyonu' ile çok yüksek riskli kalp ameliyatları geçiren 5 aylık Ammar ile 21 yaşındaki Niwar, sağlığına kavuşarak tabrcu edildi.
Acil servise getirildiğinde ölmek üzereyken kurtarılan Suriyeli Ammar Alfaraj Almohamad ile tedavi için başvurduğu ülkelerde çok riskli olduğu için ameliyat edilemeyen ve hastalıkları yüzünden yirmili yaşlarında yatağa bağımlı hale gelen Kuzey Iraklı Niwar Mohammed Saeed Fatah, dünyanın sayılı merkezlerinde yapılabilen zor bir operasyonla, Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde yeniden hayata tutundu. Pediatrik Kalp Damar Cerrahisi'nden Prof. Dr. Alican Hatemi ve Doç. Dr. Erkut Öztürk, Ammar bebek ve Niwar'ın kalbindeki deliği kapattı, doğuştan olmayan akciğer damarlarını yeniden yaptı ve kalbe bağladı. Operasyonların ardından aynı koridordaki farklı odalarda tedavileri tamamlanan iki kader arkadaşı, iyileşerek evlerine taburcu edildi.
ACİLE GELDİĞİNDE ÖLMEK ÜZEREYDİ
Suriyeli 5 aylık bebek Ammar Alfaraj Almohamad ile Kuzey Irak'ta yaşayan 21 yaşındaki Niwar Mohammed Saeed Fatah, kalplerinde aynı ölümcül hastalığı taşıyan iki farklı hasta olarak Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne başvurdu. İkisi de kalpte delik olarak bilinen ventriküler septal defekt (VSD) ve akciğer damarlarının gelişmemesi şeklinde tanımlanan pulmoner arter atrezisi ile doğdu.
İki hastalığın bir arada görüldüğü nadir vakalardan biri olan Ammar bebek, morarma şikayeti ile 3 hafta önce acile servise getirildiğinde ölmek üzereydi. Niwar ise aynı hastalıklar nedeniyle henüz 21 yaşında olmasına rağmen, neredeyse yatağa bağımlı hale gelmiş, Türkiye ve dünyada pekçok merkeze başvurduğu halde, çok riskli bir ameliyat olduğu için geri çevrilmişti. Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne ulaşan ailesi, ameliyatın yapılabileceğini öğrenince hemen rotayı İstanbul'a çevirdi. Aynı hastalığı taşıyan her iki hasta da Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Pediatrik Kalp Damar Cerrahisi'nden Prof. Dr. Alican Hatemi ve Doç. Dr. Erkut Öztürk'ün başında bulunduğu bir ekip tarafından başarıyla ameliyat edilerek sağlığına kavuştu. Doç. Dr. Erkut Öztürk, normalde bebeklik çağında tedavi edilmesi gereken Niwar'ın, bu hastalıklarla bu yaşa hayatta kalabilmesini "mucize" olarak değerlendirdi.
"İKİSİ DE MUCİZEVİ BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ"
Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde her ikisi için de "hayata yeniden doğuş operasyonu" gerçekleştirildiğini anlatan Doç. Dr. Erkut Öztürk, "İkisi de aslında mucizevi bir başarı öyküsü ile taburcu olmuş olacaklar" dedi. İki hastada da iki farklı doğuştan kalp anomalisinin birlikte görülmesinin aslında nadir rastlanan bir durum odluğunu belirten Doç. Dr. Öztürk, şu bilgileri verdi: "Kalpte delik VSD ve pulmoner arter atrezisi, çok kısa sürede ameliyat edilmesi gereken hastalıklar aslında. Bunu yapabilen dünyada sayılı merkezler var. Türkiye'de de birkaç merkezi mevcut. Bu merkezlerden birisi de biziz. VSD Kalp hastalıklarının en sık görülen türlerinden biri. Ancak bu hastalarımızda onunla birlikte pulmoner arter dediğimiz akciğer atardamarında da gelişme kusuru olunca, işler bambaşka bir hal alıyor, tablo daha da ağırlaşıyor. VSD ameliyatından çok çok daha yüksek riskli hale geliyor ameliyat. Bazı hastalar ne yazık ki operasyon şansını bile kısa dönemde kaçırabiliyor aslında."
AKCİĞER DAMARLARI YENİDEN YARATILDI
Ammar'ın Suriye'den göç etmiş bir ailenin çocuğu olduğunu ve 3 hafta önce ölmek üzereyken acil servise getirildiğini anlatan Doç. Dr. Öztürk, "Morarma yakınması ile başvurmuştu. Yapılan testlerde kandaki oksijen düzeyinin çok düşük olduğu saptanarak kalp ultrasonografisi yapıldı ve akciğer damarlarının gelişmediği görüldü. Acil olarak anjiyo işlemine aldık. Akciğer damarlarının çok ince olduğu, şah damarından akciğeri besleyen farklı damarların olduğu gözlendi. Çok yüksek riskli olsa da acil olarak ameliyata alındı ve akciğer damarları ameliyat sırasında yeniden yaratıldı. Şu anda oksijen düzeyi tamamen normale döndü ve sağlığına kavuştu. Ölmek üzereyken hayata yeniden tutundu. Ammar'ın özelinde bakarsak bu yaşta, bu aylıkta bir bebekte nadir yapılan ameliyatlardan biri diyebiliriz" dedi.
PEKÇOK MERKEZE BAŞVURDU AMA RİSKLİ DİYE KABUL EDİLMEDİ
21 yaşındaki Niwar'ın ise normalde Kuzey Irak'ta yaşadığını, onda da Ammar bebektekiyle aynı hastalıkların bulunduğunu belirten Doç. Dr. Öztürk, sözlerini şöyle noktaladı: "Bu hastamızda da benzer bir şekilde ventriküler septal defekt (VSD) ve pulmoner arter atrezisi dediğimiz hastalık mevcuttu. Niwar, bir şekilde akciğer damarlarına ilave gelişmiş olan damarlardan ötürü 21 yaşına kadar gelmiş. Ancak günlük yaşam aktivitesi, performansındaki düşüklük neredeyse yatağa bağımlı kalacak şekildeydi. Efor yaptığı zaman çabucak yorulup hiçbir şey yapamaz hale geliyordu. Hem Türkiye'de hem dünyada farklı merkezlere bireysel olarak çeşitli kanallar vasıtasıyla başvurmuşlar. Ama hiçbir merkez ameliyatını yapmayı istememiş çok riskli olduğu için. Daha sonra bizden görüş almak istediler. Biz de yapmış olduğumuz değerlendirmede çok yüksek riskli olarak ameliyatını gerçekleştirebileceğimizi kendilerine ifade ettik. Ülkemize geldiler, aynı şekilde başarılı bir operasyonla onun da oksijen düzeyi tamamen normal hale geldi. Bundan sonra yaşantısını tamamen sağlıklı olarak sürdürebilme şansına sahip oldu."