Skolyoz hastalığında en önemli adım 'erken tanı'
30 Haziran 2021

Skolyoz farkındalık haftası nedeniyle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yeşil renkle aydınlatıldı. Skolyoz hastalığının geç fark edilmesinden korkulması gerektiğini ifade eden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü Prof. Dr. Evrim Coşkun, “Skolyoz’dan korkmayın, geç kalmaktan korkun“ dedi.
Skolyoz farkındalık haftası nedeniyle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yeşil renkle aydınlatıldı.
Skolyoz hastalığının geç fark edilmesinden korkulması gerektiğini ifade eden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü Prof. Dr. Evrim Coşkun, “Skolyoz'dan korkmayın, geç kalmaktan korkun“ dedi.

Tüm dünyada her yıl Haziran ayı Skolyoz Farkındalık Ayı ve Haziran ayının 3'üncü Cumartesi günü Skolyoz Farkındalık Günü olarak kabul ediliyor. Türkiye'de de skolyoz hastalığına dikkat çekmek için dün akşam saatlerinde Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü, 26 Haziran Skolyoz Farkındalık Günü'ne dikkati çekmek amacıyla yeşil renkle aydınlatıldı.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü ve aynı zamanda Skolyoz Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Evrim Coşkun da, Skolyoz Farkındalık Ayı'nda bu hastalıkta mücadelede nelerin yapılması gerektiğini anlattı. Prof. Dr. Coşkun, skolyoz hastalığında en önemli şeyin hastalığın tanısında geç kalmamak olduğunu söylerken, “Skolyozdan korkmayın, geç kalmaktan korkun” ifadelerini kullandı.

“En çok üzüldüğümüz nokta Skolyoz'u olan çocukların ve ailelerinin farkında olmaması”

Skolyoz'un sadece bir duruş bozukluğu olmadığını dile getiren Prof. Dr. Evrim Coşkun, “Skolyoz sadece bir duruş bozukluğu değildir. Kitaplara baktığımızda skolyozun önden bakıldığında veya arkadan bakıldığında kişinin omurgalarında sağ tarafa veya sol tarafa doğru eğrilmesi olarak ifade edilir. Aslında bu tanım çok yeterli bir tanım değildir. Skolyoz aynı zamanda omurganın öne ve arkaya doğru da eğimlenmesi veya omurga gövdelerinin sağa ya da sola dönmesiyle karşımıza çıkabilmektedir. Türkiye'de büyüme çağındaki her 100 çocuktan 3'ünde skolyoz olduğu tespit edildi. Burada en çok üzüldüğümüz nokta bu tespit edilen çocukların ne kendilerinin ne de ailelerinin yüzde 95 gibi çok büyük bir oranda Skolyoz'u olduğunun farkında olmaması“ diye konuştu.

“Skolyoza dikkat çekmek için Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yeşil renge büründü

Skolyozda tanıda tüm dünyada gecikme olduğunu belirten Prof. Dr. Evrim Coşkun, “Tüm dünyada da bu böyle. Skolyozda tanıda bir gecikme vardır. O zaman dünya, her yılın Haziran ayını Skolyoz Farkındalık Ayı olarak belirleyelim ve her Haziran ayının 3'üncü Cumartesi'ni Skolyoz Farkındalık Günü olarak kutlayalım demiş. Skolyoz'un rengi yeşil olarak belirlenmiş. Bu sene de Skolyoz Derneği olarak Karayolları Genel Müdürlüğü'yle yaptığımız bir iş birliği sonucunda 26 Haziran Cumartesi akşamı saat 21.00 ile 22.00 arasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yeşil renk ile aydınlatıldı“ şeklinde konuştu.

“Çocuklarınızı çıplak olarak mutlaka önden ve arkadan gözlemleyin”

Skolyoz hastalığının farkına varmak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Coşkun, “Hekimler olarak biz mutlaka çocuklarınızı çıplak olarak önden ve arkadan gözlemleyin diyoruz. Sırttan baktığımız zaman baş her iki omuzun ortasında simetrik olarak duruyor mu? Omuza baktığımızda omuzun bir tanesi yukarıda, aşağıda, önde ya da arkada duruyor mu? Kürek kemiklerinden bir tanesi çıkıntı veya küçük mü? Bunlara bir bakmak lazım. En çok bizim farkındalığımızı sağlayacak alanlar cilt kıvrımlarının simetrik ve aynı büyüklükte olduğuna bakmak. Dirsek ve ön kol bölgelerinden gövdeyle olan mesafelerin aynı mı diye sırtından izlememiz gerekmektedir. Halk arasında leğen kemiği olarak bilinen Pelvis Kemiği aynı şekilde duruyor mu yoksa bir taraf öne bir taraf arkaya doğru mu? diye bakmak lazım“ dedi.
 
“Her tespit edilen Skolyoz cerrahi olmak zorunda değil”
Skolyoz hastalığında erken tanı konulduğunda egzersiz veya korse gibi tedavilerle de hastalığın önüne geçilebildiğini söyleyen Coşkun, “Her tespit edilen skolyoz cerrahi mi olmak zorunda? Hayır, değil. Konservatif tedavi dediğimiz egzersizle veya korseyle de tedavisi olabilmektedir. Bazen çok daha ilerlemiş durumlarda ise cerrahi müdahale düşünülebilmektedir. Skolyozdan korkmayın, geç kalmaktan korkun“ şeklinde konuştu.