Epilepsiden değil; ilaçlarınızı düzensiz kullanmaktan ve sağlıksız yaşamaktan korkun
12 Ağustos 2024

i
Epilepsiden değil; ilaçlarınızı düzensiz kullanmaktan ve sağlıksız yaşamaktan korkun

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Nöroloji Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. İhsan Kafadar, "Epilepsi bulaşıcı değildir. Epilepsiden değil; ilaçlarınızı düzensiz kullanmaktan ve sağlıksız yaşamaktan korkun" diyerek Epilepsi ve "26 Mart Epilepsi Farkındalık Günü- Mor Gün" hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
aa

Epilepsi hakkındaki bilgilerimiz Mısırlılar zamanına kadar uzanmaktadır. Mısır hiyerogliflerine bakıldığında epilepsi hastalarının; Tanrı tarafından gönderilen ve tehlikeli /vuran adam olarak yorumlanan sembollerle ifade edildiği görülmektedir.   

Yazılı insanlık tarihinin ilk dönemlerinde epilepsi hastalarının bu tarz korkutucu sembollerle tanımlanması yüzyıllarca süren ve günümüzde bile epileptik hastalar hakkında olan korkuların ve yanlış bilgilerin temellerini oluşturmuştur.

Epilepsi veya halkımız arasında bilinen adıyla sara hastalığı beyindeki sinir hücrelerinde olan anormal elektriksel boşalımlar sonrasında oluşmaktadır. Eğer beyinde ortaya çıkan bu elektriksel boşalımlar sadece bir kez ortaya çıkarsa ve tekrarlamaz ise nöbet, konvulziyon veya halk arasında bilinen adıyla da havale olarak tanımlanmaktadır. Elektrik çarpması, aç kalma, ağır stres, yüksek ateş  vb  bir çok nedenle ortaya çıkan bu tarz nöbetlerden tüm insanların % 4-5 inin yaşamları boyunca bir kez etkilendiği düşünülmektedir. Buna göre ülkemizde yaklaşık 4 milyon kişi farklı nedenlerle hayatında bir kez nöbet/havale geçirmektedir. 

Eğer  beyindeki bu anormal elektriksel boşalımlar uyarıcı bir faktör olmadan tekrarlayak devam ederse o zaman epilepsiden veya halk arasından bilinen adıyla saradan söz edilmektedir. Epilepsi görülme sıklığının % 1 civarında olduğu bilinmektedir. Buna göre toplumumuzda 1 milyon civarında epileptik hasta bulunmakta olup yakın aile çevresini de ortalama 3 kişiden oluştuğunu düşünürsek takriben 4 milyon kişi epilepsi hastalığından birincil derecede etkilenmektedir. 

Bu kadar sık görülen bir hastalık olmasına, dolayısıyla hakkında yanlış bilgilenme olasığının az olması gerektiği düşünülmesine rağmen; epilepsinin bulaşıcı bir hastalık olduğu, epilepsi hastalığının zeka geriliği ile eş değer olduğu,epilepsinin tedavi edilemez bir hastalık olduğu gibi bir çok yanlış düşünce ile sık olarak karşılaşılmaktadır. Zeka problemi ile giden veya enfeksiyon ile seyreden bazı hastalıklara nöbetler eşlik veya bu hastalarda epilepsi olabilir. Ancak bu hastalarda epilepsi kesinlikle bulaşıcı değildir. 

Yine doğru bilinen yanlışlar olarak; nöbet anında epileptik hastanın ağzının açılmaya çalışılması, hastanın ellerinin ve ayaklarının açılmaya çalışılması, hastaya soğan sarımsak koklatılması ve hastanın tokatlanmaya çalışılması sayılabilinir. Nöbet anında yapılabilecek ilk en önemli şey  çevre emniyetinin sağlanarak nöbet geçiren hastanın kendisine zarar vermeyecek  bir yerde bulunmasının sağlanmasıdır. Nöbet geçiren kişinin boynunu sıkacak bir giysisi varsa gevşetilmesi, hastanın kafasını vurmaması için başının altına yumuşak bir desteğin konması da eğer gerekli ise diğer yapılması gerekenlerdendir. Kesinlikle hastanın ağzını ve dişlerini açmak için uğraşılmamalıdır. Nöbet geçiren kişinin ağzına kaşık, tahta veya parmak sokmak gibi hastaya ve müdahele eden kişiye zarar verecek eylemlerden kaçınılmalıdır. Ayrıca kişinin ellerini açmak için güç sarfedilmemelidir. Eğer hastanın vücüt yapısı nöbet anında sağ veya sol yanına çevrilmeye müsade ediyor ise hasta bir yanına çevrilerek nöbetin geçmesi beklenmelidir. Eğer hastanın vücut yapısı veya nöbet tipi nedeniyle bir yanına çevrilmesi mümkün olmuyor ise nöbet sonrası yani kasılmalar bittikten sonra bir yanına çevrilmelidir. Bundan sonra yani kişinin nöbeti geçip vucudu gevşedikten sonra hastanın ağzının açılması ve bazı hastalarda  nöbet sonrası olabilen kusmalara karşı dikkatli olunması gerekebilinir.

Günümüzde doğru bilinen yanlışlardan bir tanesi de epilepsi hastalığının tedavisinin olmadığıdır. 1857 de ilk bulunan epilepsi ilacı olan Brom u takiben sayıları giderek  artan epilepsi ilaçları epilepsi tedavisi amacıyla kullanılmış olup günümüzde bu ilaçların sayısı otuz civarındadır. Günümüzde bu ilaçlar ile epileptik hastaların çok büyük bir kısmı tedavi edilebilmekte veya  nöbetleri kontrol altına alınabilmektedir.  Antiepileptik ilaçlar  haricinde; ketojenik diyet, n.vagus stimülatörü, transkutanöz n.vagus stimülatörü veya epileptik cerrahide diğer tedavi yaklaşımlarıdır. 

Dünya genelinde Epilepsi hastalığı hakkındaki ön yargıların kırılarak toplumun bilgilendirilmesi amacıyla her Mart ayının 26 sı  Dünya Epilepsi Farkındalık Günü olarak ilan edilmiştir. Bu gün ilk kez 2008 yılında Kanadalı epilepsi hastası bir kız çocuğu tarafından gündeme getirilmiş olup epilepsi hastalarının yalnızlığını ve çaresizliğini vurgulamak için de bu günün sembol rengi olarak mor renk seçilmiştir. 2008 yılından bugüne epilepsi tanı ve tedavisinde büyük yol kat edilmiştir ve edilmeye devam edilmektedir.

Her 26 Mart Epilepsi Farkındalık Günün’nde tüm epilepsiyle ilgilenen sağlık çalışanları tarafından epilepsi ile ilgili ön yargıların kırılması, doğru bilinen yanlışların düzeltilebilmesi ve ayrıca yeni tedavi yöntemleri konusunda toplumun bilgilenmesi için yoğun gayret gösterilmektedir.

  • i
  • aa
  • i
  • i