Avrupa'nın en büyük yanık merkezi olan; Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi, yurtdışından ve il dışında da hasta kabul etmektedir.
Yanık Merkezi Sorumlusu Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Turan, yaptığı açıklamada merkez hakkında bilgi verdi.
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi; kök hücre, yapay deriler büyüme faktörleri ve en son teknolojinin uygulandığı mükemmeliyet merkezi olup dünya standartlarına sahip Yanık Merkezi oluşturduklarını anlatan Turan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi'nin Avrupa’nın en büyük yanık merkezi olduğunu kaydetti.
Merkez, 16 yataklı yoğun bakım odası, 2 ameliyathanesi, yanık tedavi banyoları olan 28 yataklı servis yatağı 17 yara bakım yatağı ile toplam 61 yatağı ile yılda 45.000'nin üzerinde hastanın tedavisine hizmet edecek.
Sayılarla Yanık Merkezi:
- Yoğun Bakım Yatak Sayısı: 16
- Servis Yatak Sayısı: 28
- Yara Kliniği Yatak Sayısı: 17
- Toplam Yatak Sayısı: 61
- Ameliyathane: 2 adet
- Poliklinik Oda: 3 adet
- Yıkama Ünitesi: 2 adet hidroterapi yapılan
- Rehabilitasyon Odası : 1 adet
- Heliport: 3 adet
- Yıllık Hasta Kapasitesi: 45.000
- Hiberbarik Oksijen Merkezi: 12 koltuk
Derin ve geniş yanıklarda açık yara olduğu için hastanın enfeksiyon kapma riskinin yüksek olduğunu, yanık tedavisinde en çok kayıpların bu nedenle yaşandığını belirten Turan, diğer ünitelerden ayrı, steril bir ortam olan, negatif basınçlı özel havalandırma sistemi bulunan Yanık Merkezi'nde ise enfeksiyona bağlı hasta kayıplarının ciddi oranda azalacağını belirtti.
Yanıkların günlük hayatta karşılaşabileceğimiz en ciddi ve en acı verici yaralanmalar olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Turan, "yanığın yeterli tedavi yapıldığında dahi ölüm oranı oldukça yüksek bir travma çeşidi olduğuna değinerek, yanık gibi özellikli travma çeşidi konusunda hastalara özel bakım ve tedavi planlanması gerektiğini belirterek iş kazalarından ya da diğer sebeplerden dolayı meydana gelebilecek yanık vakaları Şehir Hastanesindeki tam teşekküllü yanık merkezinde tedavi ediliyor" diye konuştu.
Kök Hücre, Yanık Tedavisinde de Kullanılıyor
Bir çok hastalığın tedavisinde kullanılan kök hücre yöntemi özellikle ağır yanık hastalarının tedavisinde ve derin yanık izlerinin silinmesinde kullanılıyor. Merkezimizde diğer ileri teknolojik yöntemler gibi kök hücre uygulamaları da yapılmaktadır.
Hiperbarik Oksijen Tedavisi
Vurgun hastalığı olarak da bilinen dekompresyon hastalığın da temelde solunum gazı olarak hava kullanarak yapılan dalışlarda görülen ve basınçlı tünel işçilerinde görülen Caisson Hastalığı gibi dekompresyon hastalıkları, soba zehirlenmesi olarak bilinen “karbon monoksit zehirlenmesi”, diabet hastalığına bağlı olarak oluşan “kronik ayak yaraları”nda temel tedavi olarak kullanılan "hiperbarik oksijen tedavisi", 12 koltuklu Hiberbarik Oksijen Tedavi Merkezimizle de bütünleşik olarak yanıkların hızla iyileşmesinde hizmet veriyor.
Merkez, sıcak sıvı yanıkları, ısı temas yanıkları, kimyasal yanıklar, donma yanıkları, elektrik yanıkları, inhalasyon yanıkları gibi sebeplerle yanmaya maruz kalmış hastalara hizmet veriyor.
Cilt yanık yüzde oranı ve yanık derecesi düşük yanıklar poliklinikte ayaktan takip ve tedavi ediliyor. Ayrıca, pansuman, debritman, eskaratomi, fasiyal eksizyon, greft ameliyatları operasyonları da başarı ile yürütülüyor.
Hastaların yarıya yakını 3 yaşın altında çocuklar
Yanık Tedavi Merkezilerine gelen hastaların yarıya yakını 3 yaşın altında ve genellikle de üzerine çaydanlık devrilerek yanan çocuklar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Turan, “özellikle çaydanlıkların ve tezgah üstünde sıcak su
dolu ısıtıcılardan çocuk yanıklarını oluşturmaktadır. Evlerimizin içinde yaygın olarak kullandığımız elektrikli ısıtıcılar, sobalar ve ütüler de çocuklar için ciddi tehditler oluşturuyor. Bu yüzden anne babaların çok dikkatli olması gerekiyor. Bu tarz tehdit oluşturan cihazları, çocukların erişemeyeceği yerlerde muhafaza etmeleri ve çocuklarını kontrol etmeleri şart” açıklamalarında bulundu.
Doğrular ve Yanlışlar:
Yanlış: En büyük hatanın ise yanığa maruz kalınan bölgeye diş macunu, biber salçası, balmumu, yumurta akı, buz, içeriği bilinmeyen pomatlar, süt ve yoğurt gibi maddelerin sürülmesi
Doğrular:
- Çocuğun üzerindeki elbiseleri, çocuğun yanmış cildine zarar vermeden hızlıca çıkartmak gerekiyor. - Yanan bölge, normal çeşme suyunun altında 15-20 dakika yıkanmalı.
- Hidrojelli yanık örtülerinin kullanılmasını
- Hekime ya da bir sağlık kuruluşuna getirilmesi
Merkezde görev alan branş hekimleri: Genel Cerrahi, Plastik Cerrahi, Çocuk Cerrahisi, Anestezi ve Reanimasyon
Kronik Yara Konsey: Enfeksiyon, Plastik Cerrahi, Ortopedi, Hiperbarik ve Sualtı, Dahiliye ve Endokrinoloji branşlarından hekimler katılmakta,
Yanık Tedavisi
Isı, elektrik, kimyasal maddeler ve radyasyon gibi etkiler sonucunda deride ve diğer derin vücut dokularında meydana gelen hasarlar yanık olarak tanımlanmaktadırlar.
Tıbbi olarak da yanık, derinin yüksek ısı ile canlılığını yitirmesidir. Yanıklar ev ortamında sıcak su, sıcak yağ, sıcak süt veya buhar teması sonucu, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi ya da radyasyon nedeni ile de oluşmaktadır.
Birinci derece yanıklar (Epidermal yanık)
Birinci derece yanıklar yüzeysel yanıklardır. Derinin epidermis denilen en üst tabakasını etkilerler. Ödem oluşabilir ve genellikle deride bül dediğimiz su toplanması söz konusu olmaz. Yara kırmızı, kuru ve acı vericidir. Kısa sürede iz bırakmadan iyileşir. Güneş yanıkları birinci derece yanıklar sınıfına girer.
İkinci derece yanıklar
Derinin derin tabakası olan dermisin bir kısmını da etkiler. “Bül” dediğimiz su toplama oluşur, daha çok sıcak suyla haşlanma, alevle veya sıcak cisimle temasla oluşan yanıklardır. Doku hasarı 1. derece yanıklardan fazladır, çok ağrılı, iltihaplanmaya açık yanıklardır. Pansumanlarla 2-3 haftada iyileşir. Kimi zaman cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulabilir.
Üçüncü derece yanıklar
Derinin tamamını (tüm katmanlarını) etkileyen yanıklardır. Deride ağrı duyusu kaybolmuş yanık bölgenin rengi pembe-kırmızıdan kahverengi ve beyazımsı, sarımsı renge dönmüştür. Kendiliğinden iyileşemezler, mutlaka bir hekim ve ilaç tedavisi gerekmektedir.