İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Genel Hastane (B blok) 1. kat B18’de bulunan Girişimsel Radyoloji ve Girişimsel Nöroradyoloji bölümünde;
ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi ile cihaz parkında bulunan üç adet biplan ve bir adet monoplan DSA (dijital subtraksiyon anjiyografi) cihazının
kılavuzluğunda damar ve organlara ait hastalıklarının tanısı ve tedavisi ciltten ince bir iğne ile girilip minimal invazif yöntemlerle yapılmaktadır. Girişimsel Radyoloji
ve Girişimsel Nöroradyoloji bölümünde sunulan tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi için hastalarımız mesai saatleri içerisinde randevusuz bir şekilde bölümümüze
başvurabilmektedir.
Uzak mesafeden gelecek hastalarımız 0 (212) 909 6000 numaralı telefonu arayıp (dahili:20767) randevu alabilirler.
Girişimsel Radyoloji Bölümünde Uygulanan Tanısal ve Tedaviye Yönelik İşlemler
I: Vasküler/Damar İçinden:
a: Periferik Atardamar ve Toplardamar Girişimleri
b: Beyin ve Omurilik Damar Girişimleri (Girişimsel Nöroradyoloji)
c: Minimal İnvazif Kanser Girişimleri (Girişimsel Onkoloji)
II: Non-vasküler: Vücut Boşluklarında Yapılan Tedaviler
I.Vasküler (Damarsal) Girişimsel Yöntemler
a.Periferik Atardamar ve Toplardamar Girişimleri
Tanısal Anjiyografi (Arteriografi/Venografi)
Vücuttaki atardamar (arter) ya da toplardamarların (ven) içerisine iyotlu kontrast madde ya da böbrek hastalığı olanlarda karbondioksit verilmesi ile yapılan, darlık,
tıkanıklık, tromboz (pıhtılaşma) ve anevrizma (genişleme/baloncuk) gibi damarsal hastalıkların ya da arteriovenöz malformasyon gibi damardan zengin kitlelerin tanısında
kullanılan bir girişimsel yöntemidir.
Lenfanjiografi / Lenfatik Embolizasyon
Genellikle bazı özellikli ameliyatlar sonrası gelişen lenfatik kaçakların tanısı ve tedavisi amacıyla, lenfatik kanallara ya da lenf nodlarına özel ilaçlar
verilerek lenfatik sistemin görüntülenmesi ve lenfatik kaçakların kapatılması yöntemidir.
Balon Anjioplasti, Atardamar ve Toplardamar Stentleme
Balon anjioplasti kalp damarları dışında vücuttaki diğer bütün damarlardaki darlıkların ve tıkanıklıkların, ilaçlı ya da ilaçsız balonlar yardımıyla genişletilmesi ya da
açılması yöntemidir. Stentleme ise darlık ve tıkanıklıkların damar içine yerleştirilebilen boru şeklindeki metalik tıbbi donanımlar ile giderilmesi yöntemidir.
Aterektomi (Damar Tıraşlama), Trombektomi (Pıhtı Çıkarma) ve Tromboliz (Pıhtı Eritme)
Atardamar ve toplardamarların içerisinde oluşan pıhtıların ilaçlar ya da tıbbi cihazlar yardımı ile tıraşlanması, eritilmesi veya damar dışına çıkarılması işlemleridir.
Diyabetik Ayak Yaraları ve Buerger Hastalığında Tedaviler
Diyabetik ayak gelişen hastalarda iyileşmeyen yaraların altında yatan nedenlerden biri de damar darlık ve tıkanıklığına bağlı kan akımının yetersizliğidir.
Diyabetik ayak hastalarında mutlaka damarların değerlendirilmesi, mevcut ise darlık ve tıkanıklıkların giderilmesi gerekir. Bu tür riskler giderilmezse
diyabetik ayak ilerleyici olup organ kaybına yol açabilmektedir. Sigara kullanımına bağlı gelişen bir periferik arter hastalığı olan Buerger hastalığında ise
hastanın yürüdüğünde gelişen bacak ağrısı (kladikasyo) nedeniyle yürüme mesafesinde kısalmaya neden olan damar darlık ve tıkanıklıklarının benzer
şekilde giderilmesi gerekmektedir. Buerger hastalığı sigara içen erkeklerde izlenen, tedavisinde sigara içmenin mutlaka bırakılması gereken bir inflamatuar
damar hastalığıdır. Aktif sigara içenlerde endovasküler (balon) tedavisinin başarı oranı düşüktür.
Girişimsel radyolojide damar darlık ve tıkanıklıkları saptandığı taktirde bunlara yönelik balon anjiyoplasti ve stent yerleştirilmesi yapılabilmektedir. Periferik
arterlerin (atardamarların) tedavisinde aortadan başlanarak bacak arterlerine (iliak, femoral… arterlere) balon anjiyoplasti ve stent yerleştirimektedir. Baldır
arterinlerdeki darlık ve tıkanıklıklar da günümüzde balon ve stent teknolojileri ile tedavi edilebilmektedir. Ayak bileği düzeyindeki darlıklara ulaşabilen yeni
teknoloji ürünü balonlar sayesinde ayak damarlarında (arterler-atardamar) akım sağlanabilmekte ve amputasyon engellenebilmektedir. Yeni teknoloji ürünü pıhtı
çıkarıcı-trombektomi ve plak çıkarıcı-aterektomi sistemleri ile damar tıkanıklarına yol açan trombüs ve aterom plakları da temizlenebilmektedir.
Diyaliz Fistül Darlık ya da Tıkanıklıklarının Tedavisi
Mevcut diyaliz fistüllerinin etkili çalışmasına engel olan darlık veya tıkanıklıklarının tedavisi girişimsel radyoloji tarafından anjiyoplasti yöntemleriyle yapılabilmektedir.
Mevcut fistülün devamlılığı çok önemlidir çünkü vücutta fistül oluşturulacak belli sayıda damar mevcuttur. Tıkanma belirtileri başlar başlamaz yapılan balon tedavileri
fistül ömrünü uzatır.
Embolizasyon (Tıkama)
Vücutta hastalığa neden olan bir bölgeyi, organı ya da kitleyi besleyen damarları geçici ya da kalıcı olarak tıkama işlemidir. Örnek olarak gastrointestinal
sistem (sindirim sistemi) kanamalarında ve hemoptizide (öksürük ve balgam ile kan gelmesi) kanamanın durdurulması için ilgili damarın seçici olarak tıkanması,
bir travma ya da hastalık sonrası iç kanama ya da kas içi kanamaya neden olan damarın tıkanması ve damarsal kitlelerin küçültülmesi, kaybolması ya da ameliyatı
kolaylaştırmak için besleyen damarların tıkanması verilebilir.
Adenomiyozis Embolizasyonu
Rahmin en iç katmanı olan endometriyum tabakasının miyometriyum tabakasına doğru büyümesi ile ortaya çıkan adenomiyozis, ağrılı ve/veya uzamış adet
süresine neden olan bir durumdur. Girişimsel radyolojik yöntemler ile rahmi besleyen atardamarların embolizasyonu yoluyla adenomiyozisin beslenmesi
engellenerek şikayetlerde düzelme sağlanabilmektedir.
Miyom Embolizasyonu
Kadınlarda oldukça sık rastlanan, ağrı ve kanama gibi şikayetlere neden olan miyomların bir kısmı beslendiği damarların embolizasyonu (tıkanması)
yoluyla ameliyatsız olarak küçültülebilmekte ve şikayetler azaltılabilmektedir.
Prostat Bezi Embolizasyonu
Bu yöntemde prostat bezi büyümesinde, prostat bezini besleyen atardamarlara yönelik embolizasyon (tıkama) işlemi sonrasında prostat bezinde küçülme
ve hastanın şikayetlerinde düzelme sağlanabilmektedir. Komplikasyon oranı yok denecek kadar azdır. Cinsel fonksiyonlara negatif etkisi bulunmamaktadır.
Pelvik Konjesyon ve Varikosel TedavisiAğrı ya da üreme bozukluklarına neden olabilen üreme organlarının toplardamarlarının genişlemesi durumunda, bu toplardamarların içerisine girilerek yapılan
embolizasyon (tıkama) işlemi sonucunda şikayetlerde düzelme sağlanabilmektedir.
Hemoroid (Basur) Tedavisi (Hemoroidal Arter Embolizasyonu)Hemoroidal arter embolizasyon (basura neden olan damarların atardamar yoluyla tıkanması) yöntemi, ameliyat gerekliliğini ortadan kaldıran, kısa süren,
konforlu ve hastaneye yatışı gerektirmeyen bir tedavi yöntemidir.
Eklem Ağrılarında Embolizasyon
-Orta Düzey Diz Kireçlenmesine Bağlı Diz Ağrısı (Genikulat Arter Embolizasyonu)
-Golfçü Dirseği ve Tenisçi Dirseği (Medial ve Lateral Epikondilit)
-Donmuş Omuz
Gibi ağrılı eklem hastalıklarında üç aydan daha uzun süren ve ağrı kesicilere yanıt vermeyen durumlarda uygulanabilir. Doğru hasta seçimi ile iki yıldan uzun
süre etkili olmaktadır (Omurga hastalıklarında bu yöntem uygulanmamaktadır)
Vasküler Malformasyonların (Damar Anomalileri) ve Hemanjiomların tedavisi
Vücudun organ veya dokuları içinde görülen damar yumakları ve iyi huylu tümörler, damar içinden ve/veya ciltten ince bir iğne yoluyla tek seferde veya seanslar
halinde tedavi edilebilmektedir.
Vena Kava Filtresi
Bacaklarda oluşan derin ven trombozu (toplardamar pıhtılaşması) sonrası hayatı tehdit eden pulmoner emboliyi (akciğere pıhtı atması) önlemek amacıyla,
vücudun ana toplar damarı olan vena kavanın içerisine kanın geçişine izin veren ancak pıhtı parçacıklarını süzen filtre yerleştirilmesi işlemidir.
Venöz Örnekleme (Adrenal ve İnferior Petrozal Sinüs)
Hipofiz ve böbrek üstü bezi gibi hormon salgılayan organlarda yeri tıbbi görüntüleme yöntemleri ile belirlenemeyen ve hormon salgılayan tümörlerin yerini
belirlemek amacıyla hormonun salgılandığı toplardamarlar içerisinden kan örnekleri alınması işlemleridir. İnferior petrozal sinüs ve sürrenal ven örneklemesi
bu yönteme örnek verilebilir.
Varis Tedavisi
Bacakların yüzeyel toplardamarlarındaki geriye doğru kaçaklar (yetmezlikler) sonucu oluşan varislerin tedavisi yine damar içinden radyofrekans ablasyon ve
skleroterapi yöntemleri ile yapılabilmekte, hastalarda bulunan ağrı ve bacaklardaki görüntü bozukluğu tedavi edilebilmektedir.
TIPS (Transjuguler İntrahepatik Portosistemik Şant)
Karaciğer sirozunda karaciğerde gerçekleşen fibrozise bağlı olarak sindirim sisteminden karaciğere kan taşıyan ve portal ven olarak adlandırılan damarlarda direnç
artışı (Portal Hipertansiyon) ortaya çıkmaktadır. Portal hipertansiyon sonucunda ortaya çıkan mide ve yemek borusu etrafındaki varislerden kaynaklanan kanamaları
ve karın içerisinde biriken suyu (asit) azaltmak ya da ortadan kaldırmak amacıyla karaciğer içindeki portal ven ile karaciğerdeki kanı vena kava yoluyla kalbe götüren
hepatik ven arasında bağlantı kurmak amacıyla stent yerleştirerek portal vendeki direnci düşürme yöntemidir.
b.Nöroradyolojik Girişimler (Girişimsel Nöroradyoloji)
Tanısal Anjiyografi (Arteriografi/Venografi)
Boyun ve beyindeki atardamar ya da toplardamarların içerisine iyotlu kontrast madde verilmesi ile yapılan, darlık, tıkanıklık, tromboz (pıhtılaşma) ve anevrizma
(genişleme/baloncuk) gibi damarsal hastalıkların ya da arteriovenöz malformasyon gibi damardan zengin kitlelerin tanısında kullanılan bir girişimsel yöntemidir.
Karotis Arter Stentleme (Şah Damarı Darlıklarının Stent ile Açılması)
Beynimizi besleyen ana damar olan şah damarı, damar sertleşmesine bağlı daralma ve tıkanmalardan çok etkilenen bir damardır. Şah damarı daralması-tıkanması
halinde beyne yeterli kan gitmemesi nedeniyle ya da darlıktan koparak beyne giden parçacıklara bağlı olarak geçici felç, görme kaybı, konuşamama, çok ciddi kalıcı
felç ve hatta yaşam kaybı ortaya çıkabilir. Daralma hafif ise yani damarda %70’ten az daralma varsa risk düşüktür ve ilaç tedavisi yeterlidir. Boyun atardamarındaki
daralma %70 den fazla ise beyne pıhtı atma ihtimali daha yüksektir ve genellikle darlığın düzeltilmesi ya da giderilmesi gerekir. Tedavisi damar içinden yapılmaya uygun
hastalarda anjiografi sırasında darlık gösterilir ve ardından özel bir filtre yerleştirilerek işlem sırasında beyne parça kaçma ihtimali azaltılır, sonrasında güvenli olarak
yapılan stent ve balon uygulamaları ile darlık açılır. Hasta işlem sonrası hemen yatağına döner ve bir gecelik hastane takibi sonrası taburcu olur.
İnme (Felç) TedavisiBeyin damarlarında oluşan ve inmeye neden olan pıhtıların aspirasyon veya pıhtı çıkarıcı stentler ile çıkarılması yöntemidir.
Konuşma bozukluğu, kol ve bacakta güçsüzlük, ağızda kayma, görme kaybı gibi belirtiler gösteren felç, acil tedavi gerektirmektedir.
İlk 6-8 saat içinde müdahale edilebilen ve beyin dokusuna tekrar kan gitmesi sağlanabilen hastalarda, felç tamamen ya da çok az hasarla düzelebilir.
Beyin Anevrizmaları (Baloncuk) TedavisiBeyin damarlarında oluşan, subaraknoid kanamaya (SAK) neden olabilen ve kanamaya neden olduğu zaman ölümcül olabilen baloncukların anestezi altında
anjiyografi yöntemiyle tedavisi işlemidir.
Girişimsel nöroradyologlar bu işlemi anjiyografi ünitesinde hasta genel anestezi altındayken gerçekleştirir. Ameliyat kesisi yapılmadan iğne ile kasıktaki atardamara girilir.
Çeşitli kateter, mikrokateter ve teller ile anevrizma içerisine girilir. Mikrokateter içerisinden yerleştirilen platin sarmallar (koil) ile anevrizma tıkanır ve içerisine kan girmesi
engellenir. Bazı vakalarda koilleme işlemine yardımcı olmak ve anevrizma komşuluğundaki normal damarları korumak için stent ya da balon da kullanılabilir. Sonuç olarak
embolizasyon işlemi sayesinde beyin anevrizmaları açık ameliyata gerek olmaksızın tedavi edilir ve kanama riski engellenir.
Beyin ve Spinal AVM (Damar Yumağı)-AVF (Atardamar -Toplardamar Arası Anormal Bağlantılar) Embolizasyonu
Normal durumda atardamarlar ve toplardamarlar çok ince kılcal damarlar ile birbirleriyle bağlantı kurarlar. Kılcal damarlar vücuttaki bütün dokulara ve hücrelere
kanı ulaştıran besleyici damarlardır. Arteriovenöz malformasyon (AVM) daha çok doğuştan gelen veya doğumdan sonra da ortaya çıkabilen atardamar ile
toplardamarların normal kılcal damarlar olmadan doğrudan ilişki içinde olup bir yumak oluşturmasıdır. Genellikle yaş ile beraber bu damar yumakları büyüme
eğilimindedir. Besleyici kılcal damarlar olmadığı için AVM bulunan yerlerdeki dokuda beslenme bozukluğuna bağlı nöbet geçirme gibi bulgular ya da AVM içindeki
zayıflamış duvarlı damarların yırtılarak beyin kanamasına neden olması gibi hayatı tehdit eden durumlar ortaya çıkabilir. Girişimsel radyoloji tarafından yapılan damar
içi tedavi ile yumuşak ve ince mikrokateterler ile damar yumağı içine özel embolizan (tıkayıcı) ilaç enjekte edilir. Bu şekilde damar yumaklarının kapanması ya da
sonrasında yapılacak olan cerrahi ya da ışın tedavilerine kolaylık sağlamak için küçülmesi sağlanabilmektedir.
Orta Meningeal Arter Embolizasyonu
Sık tekrarlayan subdural hemorajilerde MMA (orta meningeal arter) embolize edilerek rekürrenslerin önüne geçilebilir.
Retinoblastom Tedavisi
Retinoblastomu olan pediatrik olgularda oftalmik arter içinden kemoterapötik maddenin hedefe direk enjeksiyonudur.
Epidural Kan Yaması
Omurga kanalı zarındaki yırtıkların neden olduğu şiddetli baş ağrılarında hastanın kendi kanı kanal dışına verilerek yırtık kapatılır.
Vertebroplasti/Kifoplasti
Omurganın çökme kırıklarında hasarlı omurga içine kemik çimentosu verilerek yapılan, ağrıyı kesen ve stabilizasyonu sağlayan yöntemdir.
c.Onkolojik Girişimler (Minimal İnvazif Kanser Tedavileri / Girişimsel Onkoloji)
Perkütan Tümör Tedavileri
-RF (Radyofrekans) Ablasyon
-Mikrodalga Ablasyon
-Kriyoablasyon (Dondurma)
Başlıca karaciğer, böbrek, tiroid, meme ve kemik gibi organlarda oluşan belli bir sayıda ve boyutta olan iyi huylu, kötü huylu ya da metastatik tümörlerin ciltten küçük
bir kesi ile gönderilen iğneler yardımıyla yakılması (radyofrekans/mikrodalga ablasyon) ya da dondurulması (kriyoablasyon) yöntemleridir. Bu yöntemle tedavi edilen
hastalıklara örnek olarak karaciğer, akciğer ve böbrekteki kötü huylu tümörler ve kemikte yer alan osteoid osteom gibi ağrıya neden olan iyi huylu tümörler verilebilir.
Transarteriyel Kemoembolizasyon (TAKE) ve Radyoembolizasyon (TARE)
Karaciğer ve safra yolu tümörleri ile başka organ ve sistem kanserlerinin karaciğer metastazlarının (yayılım) tedavi ve kontrolünde kullanılan bu yöntemler ile tümörü
besleyen atardamarların içerisine girilerek kemoterapi ilaçları (TAKE) ya da radyasyon içeren tanecikler (TARE) tümör yatağına verilir. Bu sayede tedavi etkisini artırmak
ve yan etkileri azaltmak mümkün olmaktadır.
II.Non-Vasküler (Damarsal Olmayan) Girişimsel Yöntemler
Biyopsi
Akciğer, karaciğer, pankreas, böbrek, tiroid bezi, meme, yumuşak dokular, kemik ve lenf nodları gibi vücuttaki birçok doku ve organdan görüntüleme yöntemleri kılavuzluğunda
biyopsi alınabilmesi hastalıkların tanısını koymaya yardımcı olmakta ve çoğu işlemin lokal anestezi ile ağrısız, hastaneye yatmaya gerek kalmadan ve damar yaralanmalarını
en aza indirerek kısa sürede ve düşük riskle yapılabilmesini sağlamaktadır. Biyopsi ile beraber TG, PTH, Kalsitonin wash out (yıkama) teknikleri ile tiroid ve paratiroid bezi
hastalıkları daha başarılı bir şekilde belirlenebilmektedir.
Drenaj
Vücut boşluklarında ve organların içerisinde çeşitli enfeksiyonlar ya da ameliyatlara bağlı oluşan sıvı ya da iltihapların (abse) kateter yoluyla boşaltılması,
enfeksiyonun yayılımı ve ilerlemesini durdurmak ve antibiyotik tedavisinin daha etkili olmasına yardımcı olmak için uygulanan bir yöntemdir.
Drenaj
Vücut boşluklarında ve organların içerisinde çeşitli enfeksiyonlar ya da ameliyatlara bağlı oluşan sıvı ya da iltihapların (abse) kateter yoluyla boşaltılması,
enfeksiyonun yayılımı ve ilerlemesini durdurmak ve antibiyotik tedavisinin daha etkili olmasına yardımcı olmak için uygulanan bir yöntemdir.
İşaretleme
Özellikle meme ve lenf nodları başta olmak üzere vücuttaki doku ya da organlarda şüphe duyulan kitle veya bölgelerin, ameliyatlarda üç boyutlu yer belirlemeye
(stereotaksi) yardımcı olması ya da radyoterapiye (ışın tedavisi) kılavuzluk etmesi amacıyla tel, radyoaktif işaretli madde veya mikrosarmal gibi donanımlar ile
işaretlenmesi yöntemidir.
PTK (Perkütan Transhepatik Kolanjiyografi) ve Safra Kesesi-Yolu Girişimleri
Safra kesesinde iltihap (kolesistit) olduğunda bu iltihabın boşaltılması için gereken hastalarda safra kesesine drenaj kateteri takılabilmektedir (kolesistostomi).
Bölümümüzde ayrıca safra yollarındaki tıkanıklıkların kateterler, balonlar ya da stentler yardımıyla genişletilmesi (bilier dilatasyon) ve taşların çıkarılması işlemleri de yapılabilmektedir.
Üriner Sistem Girişimleri
-Antegrad Pyelografi
-Nefrostomi
-Üreteral stentleme / Double J kateter Takılması
Tümör, taş ya da ameliyatlara bağlı idrar yollarında oluşan darlık ve tıkanıklıklar sonucu böbrekte idrar birikiminde (hidronefroz), böbreğin sağlıklı çalışabilmesi
amacıyla idrarın geçici ya da kalıcı olarak kateterler yardımıyla dışarı alınması (nefrostomi) veya stentler yardımıyla idrar yollarının genişletilmesi işlemleridir.